Ensar ve Kiko’nun Kayıp Dağ Geçidi Macerası

Baba Esad’ın işleri yoğun olduğundan İstanbul macerasını biraz ertelemek zorunda kalmışlardı. Ensar, tarihte yaşanan efsaneler isimli bir kitap okuyordu. Yaşadıkları köyde de etrafta anlatılan birçok efsane vardı, ama bunların en bilineni “Kayıp Dağ Geçidi” hikayesiydi. Köylüler, bu geçidin bir zamanlar köyü diğer vadilere bağlayan eski bir ticaret yolu olduğunu, ama yıllar içinde unutulduğunu söylüyordu. En ilgi çekici kısmı ise geçidin içinde bir köprünün bulunduğu ve bu köprünün bir sır taşıdığıydı. Ensar, bu hikayeyi duyar duymaz kardeşi Kiko’ya dönüp, “Bu köprüyü bulmalıyız!” dedi. Kiko da, her zamanki gibi abisinin heyecanını paylaşarak, “Evet, kesin bir hazine vardır!” diye atıldı.

Macera Başlıyor

Baba Esad ve anne Amine de bu heyecanlı keşfe katılmaya karar verdi. Aile, yanlarına yiyecek, su, bir ip ve bir pusula alarak sabahın erken saatlerinde yola çıktı. Yolculuk başlangıçta oldukça sakin geçti. Ancak dağa yaklaştıkça yollar daralmaya, bitkiler sıklaşmaya başladı. Kiko bir yandan etrafı inceliyor, bir yandan da, “Abi, acaba burada devler yaşadı mı?” diye sorular soruyordu. Ensar ise elindeki haritayı dikkatle inceliyor ve köprünün yerini tahmin etmeye çalışıyordu.

Yarım gün süren bir yürüyüşten sonra, ormanın derinliklerinde büyük taşlarla kaplı bir alan buldular. Bu alanın tam ortasında, efsanevi köprünün yıkılmış ama hâlâ ayakta duran bir kısmı yükseliyordu. Kiko heyecanla köprüye koştu, ama Ensar, “Dikkatli ol Kiko, burası eski ve tehlikeli olabilir,” diyerek onu uyardı.

Köprünün Gizemi ve Ecenaz’ın Yardımı

Köprünün üzerinde, taşlara oyulmuş yazılar ve semboller vardı. Ensar, sembolleri dikkatlice incelerken, “Bunlar köyün tarihine dair bilgiler olabilir,” dedi. Baba Esad, köprünün sağlam kısmından dikkatle geçerek köprünün diğer tarafındaki küçük bir taş sandığı fark etti. Kiko, “Hazine! Kesin hazine bulduk!” diye bağırarak sandığa doğru koştu. Ancak sandığın içinden mücevherler yerine eski belgeler ve haritalar çıktı.

Belgelerde köyün geçmişine dair bilgiler vardı. Köyün bir zamanlar ticaret yollarının merkezinde olduğu, bu köprüden geçerek diğer vadilere mal taşındığı yazıyordu. Fakat bazı bölümler eski bir şifreyle yazılmıştı. Ensar ve Kiko bu şifreyi çözemeyince, köydeki en zeki arkadaşları Ecenaz’dan yardım istemeye karar verdiler.

Hemen köye dönüp Ecenaz’ı buldular ve olanları anlattılar. Ecenaz, heyecanla onların yanına gelip belgeleri inceledi. Bir süre düşündükten sonra, “Bu semboller aslında eski bir ticaret dili! Burada ‘kayaların arkasında bir geçit var’ yazıyor,” dedi. Ensar ve Kiko sevinçle birbirlerine baktılar.

Ailenin Birlikte Başardığı Bir Gün

Ecenaz’ın yardımıyla, haritada belirtilen kayalık bölgeye geri döndüler. Kayaların arkasında gerçekten gizli bir geçit vardı. Burası, köyün unutulmuş ticaret yolunun bir parçasıydı! Baba Esad, “Bugün sadece köyümüzün geçmişine ışık tutmadık, aynı zamanda birlikte unutulmaz bir gün geçirdik,” dedi. Kiko ise sandıktan çıkan haritayı göstererek, “Bir sonraki macerada bu haritayı takip edeceğiz, değil mi?” diye sordu. Ensar kardeşine bakarak, “Kesinlikle!” dedi.

İlk Bölüm için tıklayınız!

İkinci Bölüm için tıklayınız!

Devamı gelecek hafta. Bizi takip etmeye devam edin.

Yayımlayan