İmkansız Sadece Biraz Zaman Alır

Ünlü yazar Stephan Zweig bir gemi yolculuğundadır. Eski zamanlara nazaran gemiler elbette daha hızlıdır. Yataklar konforludur; içinde yiyecek ve içecekler olan güzel bir restoran, oyun ve eğlence amaçlı bir salon, seçkin konuklarla sohbet imkânı çoktur ve kitap okuma şansı da vardır. Seyahat bir haftayı aşınca üstat sıkılmaya başlar, derin düşüncelere kapılır ve aklına Portekizli bir adam gelir. (Bir kitap yazmaya başlar; eşsiz bir kitaptır ama zaten bir tarihçi olarak konu malumdur. Şimdilik ünlü yazarı hem bir yana bırakalım hem de tamamen bırakmayalım; onun eşsiz bilgilerinden ara sıra yararlanacağız.)

“İmkansız Sadece Biraz Zaman Alır” okumaya devam et

İyi Zamanlardı Kötü Zamanlardı

İyi zamanlardı, kötü zamanlardı; bilgelik çağıydı, ahmaklık çağıydı; inanç dönemiydi, şüphecilik dönemiydi; aydınlığın mevsimiydi, karanlığın mevsimiydi; umut baharıydı, umutsuzluk kışıydı. Öncemizde her şeyimiz vardı, öncemizde hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğrudan cennete gidiyorduk, hepimiz doğrudan cehenneme gidiyorduk. Kısacası o dönem de bugün gibiydi; öyle ki dönemin en gürültücü yetkililerinden kimileri, hem iyisi hem de kötüsü için ‘en’ ile başlayan kıyaslamalarda ısrarcıydılar.
— İki Şehrin Hikâyesi, Charles Dickens (1859)

“İyi Zamanlardı Kötü Zamanlardı” okumaya devam et

Haftanın Filmi: Forrest Gump

Hayatın Koşusunda Unutulmaz Bir Yolculuk

Bir bankta oturup çikolata kutusunu açar gibi hayatın sürprizlerini anlatan bir adam hayal edin; işte bu Forrest Gump! 1994 yapımı bu efsane film, saf bir kalple dünyayı fetheden Forrest’ın hikayesiyle sizi hem güldürecek hem de gözyaşlarınıza hakim olmanızı zorlaştıracak. Haftanın filmi köşemizde bu kez, Tom Hanks’in ikonik performansıyla sinema tarihine damga vuran bu başyapıtı ele alıyoruz. Amerika’nın çalkantılı yıllarında bir adamın masumiyetle nasıl mucizeler yarattığını merak ediyorsanız, Forrest’ın koşusuna katılmanın tam zamanı!

“Haftanın Filmi: Forrest Gump” okumaya devam et

18 Mart Çanakkale Zaferi: Destansı Direnişin Unutulmaz Hikayesi

“Çanakkale Geçilmez!” Bu söz, yalnızca bir savaşın değil, bir milletin varoluş mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. 18 Mart 1915, Türk milletinin bağımsızlığı uğruna gösterdiği azim, fedakarlık ve kahramanlığın zirveye ulaştığı gündür. Dünyanın en güçlü donanmalarına karşı verilen bu büyük mücadele, tarihin akışını değiştiren bir destana dönüşmüştür. Çanakkale’de neler yaşandı? Bu zafer nasıl kazanıldı? Tarihin en büyük kahramanlık destanlarından birine dair bilinmesi gerekenler…

“18 Mart Çanakkale Zaferi: Destansı Direnişin Unutulmaz Hikayesi” okumaya devam et

Ensar ve Kiko’nun Kayıp Dağ Geçidi Macerası

Baba Esad’ın işleri yoğun olduğundan İstanbul macerasını biraz ertelemek zorunda kalmışlardı. Ensar, tarihte yaşanan efsaneler isimli bir kitap okuyordu. Yaşadıkları köyde de etrafta anlatılan birçok efsane vardı, ama bunların en bilineni “Kayıp Dağ Geçidi” hikayesiydi. Köylüler, bu geçidin bir zamanlar köyü diğer vadilere bağlayan eski bir ticaret yolu olduğunu, ama yıllar içinde unutulduğunu söylüyordu. En ilgi çekici kısmı ise geçidin içinde bir köprünün bulunduğu ve bu köprünün bir sır taşıdığıydı. Ensar, bu hikayeyi duyar duymaz kardeşi Kiko’ya dönüp, “Bu köprüyü bulmalıyız!” dedi. Kiko da, her zamanki gibi abisinin heyecanını paylaşarak, “Evet, kesin bir hazine vardır!” diye atıldı.

“Ensar ve Kiko’nun Kayıp Dağ Geçidi Macerası” okumaya devam et