Hayat Bir Çelişkiler Yumağı | Bölüm 2

Aramak, sesini duymak istiyorsun. Sonra iki saat önce konuştuğunuz geliyor aklına, vazgeçiyorsun. Arkadaşlarıyla televizyonda futbol maçı izleyecekti, bölmek  istemiyorsun. Mutfak çok soğuk, üşüyorsun. Sobanın sıcağı çekiyor seni. Oturma odana dönüyorsun.

Aklında bugün sağlık ocağında yaşananlar. Beşinci kızını doğuran gencecik kadını düşünüyorsun. Hemen hemen seninle yaşıt. Sana göre değişebilecek kötü kader, bitmesi gereken bir talihsizlik; onun içinse kendi seçmediği ama itirazsız sürdüreceği yaşam, kaskatı bir gerçek.

“Hayat Bir Çelişkiler Yumağı | Bölüm 2” okumaya devam et

Bir Yaz Gezintisi

Bir gezintiden dönerken, opera ve bale binasının önünde birçok heykel gördüm. Ayrıca pul müzesini de gezdim. Pulların üzerinde önemli şahsiyetler, sonsuza dek sergilenecekleri o vitrinlerde köşelerini kapmışlar; cüsseli bakışlarıyla beni eziyorlardı. Sanki artık kimsenin heykeli dikilmeyecekmiş gibi; kimse o pullarda resmedilmeyecekmiş gibi geldi. Daha doğrusu, artık dünyada başarılacak bir şey kalmamış gibi… Sadece tüketmemiz; o efsaneleri anmamız ve ölmemiz gerekiyormuşçasına değersiz hissettim kendimi. Bu dünyadaki yerim neresi? Gaddar vezirlerin ve şahların gölgelerinde solmaya bırakılmış bir piyonum belki de. Fakat neden bir piyon gibi hissetmiyorum?

“Bir Yaz Gezintisi” okumaya devam et