Maddi Aşk

Maddi Aşk

Sizi bilmem ama ben ilk görüşte aşka inananlardan değilim!

Şöyle ki;

Karşı cinsin bedeninde bulunan bir organın güzelliğine yada bir kaç organının bir araya gelerek oluşturduğu güzelliğe kapılıpta,

diğer organlarına katlanmak zorunda kalıp,

gül dikensiz olmaz mantığıyla, üstüne üstlük bunun adına da aşk deyip kabullenmem mümkün değil de ondan.

Karşı cinste bulunan bir ya da bir kaç organın maddi güzelliğine aldanıp bir ömür sefa çekemem.

Söylenir hep; dış güzellik gelip geçecidir, baki olan iç güzelliktir diye..

Koca bir safsata!

Her yaşta düşünceler başkadır, her yaşta düşünceler değişir..

Ben şuna bakarım; gözüme kötü görünmeyen bir doğallık, fiziki durumun göz aşinalığı paradoksuna üstün gelmemesi durumu, iki kelimeyi bir araya getirebilme yetisi, özgüven, farkındalık, bilinçli olma, dozunda olmak kaydıyla ciddiyet ve tevazu, çok uçlara varmayan düşünceler ve birazcık da şahsına münhasırlık.. Benim aradığım şeyler bunlardır.

Ha bir de şu var; sen bunların birinde olması konusunda bu kadar seçiciyken, ‘budur’ dediğin karşı cinsin ‘budur’u olma konusunda çalışmaların ne durumda? Ondan biraz haber ver bakalım.

‘Yaşlar değişince isteklerin değişmesi kuralı’nı çözdüğünde senden büyüğü yok demişti meftunlarımdan birisi..

Öyleyse neymiş?

İlk görüşte aşk, ilk görüşte kalmak suretiyle imiş!

Konuları birbirine karıştırmadan şöylece özetleyelim:

İnsanlar birbirlerini tanıdıkça, yaşadıkları problemlere ortak çözümler buldukça, aynı yöne bakıp, aynı düşünceleri paylaştıkça, dış güzelliğin, iç güzelliğin ve hatta güzel organların terazide çok hafif kaldığı görülünce.. İşte o zaman akıl masaya yumruğunu vurur, herkes, katlanması gerekene katlanır, görülmek istenen görülür, böylece hayat başka bir kulvarda tükenmeye kaldığı yerden devam eder..

Yani kimse yanındakine kötü denmesini istemez..

Maddi Aşk isimli öykümüzü okuduğunuz için teşekkür ederiz.

Yayımlayan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir